Dünyanın önemli ve tehlikeli bir salgın döneminden geçiyor olmasını umursamayan Ermenistan, 12 Temmuz 2020 Pazar günü Azerbaycan sınırına saldırmıştır. Azerbaycan’ın Tovuz Bölgesi’ndeki bazı yerleşim yerlerini askeri güç kullanarak ele geçirmeye çalışan Ermenistan 21. yüzyılda sürdürdüğü işgalci politikalarından vazgeçecek gibi durmamaktadır. Bahsedilen girişimde 4 Azerbaycan askeri şehit olurken Ermenistan açıklamasa da tahminlere göre en az 30 Ermenistan askeri öldürülmüştür. Azerbaycan tarafından, saldırıya anında tepki verilmiş ve Ermenistan’ın önemli kayıplar vermesi sağlanmıştır.
Kimilerine göre kendi içerisindeki ekonomik sorunları aşamayan Ermenistan, halkın dikkatini dağıtmak amacıyla böyle bir saldırı gerçekleştirmiştir. Genel olarak Ermenistan politikalarına bakıldığında da hem iç hem de dış politikada Ermenistan vatandaşlarının istekleri ile Ermeni lobilerinin istekleri farklı olmaktadır. Ermeni Lobileri, Ermenistan’ın ekonomik olarak kalkınmasına ve gelişmesine destek olmak yerine sürekli devleti çatışmaya sürüklemekte ve bölgede huzursuzluk çıkmasına neden olmaktadır.
Son yaşanan olaylarda söz konusu durum daha da iyi görülmüştür ki kardeşi ordu mensubu olan aktivist Diana Harutunyan sosyal medya hesabından; “Cephede bir miktar korku oluyor … Kardeşim aradı ve Azerbaycanlıların topçu kullanarak her yere ateş ettiğini söyledi … hastaneler ve hastaneler kalabalık, askerlerimizin cesetleriyle üç kamyon gördüler, görünüşe göre 70 asker öldü, daha fazla 300 yaralı, ancak durum böyleyse, 3 kamyonun çok fazla vücut taşıması pek mümkün değil, 200’den fazla gibi daha fazla kayıp var … Ne yapacağımı bilmiyorum, çok fazla bilgi yok, kardeşimle iletişimimi kaybettim, hala böyle bir panik var şehir … Yetkililer hiçbir şey yapmıyor … ” şeklinde bir açıklama yapmıştır.
Trend Haber Ajansı’nın sitesindeki haberlere göre Ermenilerin sosyal medya hesaplarından 200’ün üzerinde kayıp verdiklerini iddia eden tweetleri bulunmaktadır. Ancak Ermenistan resmi kanalları bu rakamları reddetmiştir.
Türkiye Ermenistan’a Karşı Daha Ağır Yaptırımlarda Bulunabilir
Ermenistan ordusu ve silah teknolojisi, Rusya ve batılı devletlere bağımlı bulunmaktadır. Ayrıca ekonomik olarak Azerbaycan ile karşılaştığında daha kötü durumda olan Ermenistan’ın bu işgal stratejisinin yaşadığımız çağda akıl alır yönü de bulunmamaktadır. Akılcı ve barışçı bir dış politikadan tamamen uzak, neredeyse bütün komşuları ile sınır ya da tarihsel temelli sorunları olan ve bu sorunları çözmeye çalışmak yerine sert güç kullanarak uluslararası hukuka aykırı hareket eden Ermenistan’a karşı Azerbaycan’ın yapabileceği tek şey askeri olarak Ermenistan’a karşı koymaktır.
Türk Dışişleri Bakan Yardımcısı yapılan son saldırıdan sonra Azerbaycan’a baş sağlığı dilemiş ve “Türkiye Azerbaycan’a tüm imkanları ile destek olmaya hazırdır” şeklinde bir açıklamada bulunmuştur. Aynı zamanda Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Azerbaycan’a baş sağlığı dileklerinde bulunmuş ve saldırıyı kınamıştır. Türkiye, Ermenistan’ın işgalci siyasetinden vazgeçmesi için daha ağır yaptırımlar uygulama yoluna gidebilir. Yahut Ortodoks kiliselerinde baskı kurabilir.
Türkiye bu noktada kınamaktan öteye giderek gerekirse Azerbaycan’a askeri teknoloji konusunda destek olmalı ve ekonomik olarak yahut yumuşak güç unsurlarını kullanarak Ermenistan’a baskı kurmalıdır. Aynı şekilde Gürcistan ile de bu konuda ortak çalışmalar yapılmalı ve bölgenin huzur ve güvenliğini sağlamak adına Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan; Ermenistan’a ortak caydırıcı yaptırımlarda bulunmalıdır.
Ermenistan Yıllardır İşgalci Sıfatıyla Bölgede Huzuru Bozmaktadır
Güney Kafkasya’da yer alan iki ülkenin çatışmaları, Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı bölgesel iddiaları nedeniyle 1988’de peyda etmiştir. Azerbaycan’a bağlı olan Karabağ’ın rayonlarını işgal ederek bu tarz bir hukuksuzlukları kendisine politika olarak addetmiştir. Birleşmiş Milletler AGİT ile bölgede silahsızlanma ve barışın korunması konusunda çalışmalar yapsa da bu çalışmalar toplantılarda alınıp Ermeniler tarafından uyulmayan kararlardan ileriye gitmemiştir. BM, Azerbaycan ve Ermenistan ilişkileri konusunda oldukça yetersiz kalmıştır. Ermenistan ise yıllar içerisinde çatışmaları sürekli olarak tetiklemiş ve saldırılarına devam etmiştir. Her yıl belli aralıklar ile Karabağ bölgesinde ve çeşitli alanlarda çatışmaların yaşandığı bilinmektedir. Uluslararası hukuka aykırı hareket etmenin bir yaptırımı ile karşılaşmayan Ermenistan bundan vazgeçecek gibi durmuyor. Bu sebeple bir gün Azerbaycan, Türkiye’nin de desteği ile işgal edilen bölgelerini geri almak için bir operasyon başlatırsa bunun hukuka aykırı hiçbir yanı olmayacaktır. Ayrıca “Ülke İçinde Yurtlarından Olmuş Kişiler”in (ÜİYOK) Ermenistan işgali altındaki rayonlara yani evlerine dönmeleri için daha fazla beklemenin bir anlamı yoktur. Bu kişileri Ermenistan devletinden tazminat alması konusunda AHİM’e başvuruda bulunmaları yerinde olacaktır.
Hilal GÜL
TDBP Genel Koordinatörü