Değerli Gökkubbe ailesi üyeleri,
Öncelikle yeryüzü ve gökyüzünün ayrıca onların arasında olan canlı ve cansızların yaratıcısı olan Tanrıya bizleri sizlerle bir başka sayıda daha beraber kıldığı için şükrediyorum. Dergimizin ilk sayısından itibaren büyük emekler göstermiş olanları ve okuyucularımızı saygı ve muhabbetimle selamlarım. Tanrı sizlere kutluk versin.
Çıkan bu sayımızla beraber şahsım derginin editörlüğüne görevlendirilmiş bulunulmaktadır. Beni bu göreve layık gören başta Türk Dünyası Birlik Platformu Genel Sekreteri Ahmet ALKAN beyefendiye teşekkürlerimi sunuyorum. Kurulumdan yayınlanmasına kadar büyük bir emeği olan ve dergimizin köklerini daha da derine indiren Metin BULUT Bey’e aldığım bu görevi layıkıyla yapacağımı bildirir ve çalışmaları için teşekkür ederim. Yazıma divan şairimiz Bâki’nin bir beytini sizlerle paylaşarak devam etmek istiyorum :
‘’Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal,
Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş…’’
Bâki bu beytinde tüm dünyaya sesini Dâvûd peygamber gibi sal .Gökkubbede bâki kalan hoş bir seda olacaktır demektedir. Ben ve dergi yayın kurulumuz Bâki’nin bu beytini kendimize şiar edinerek yola çıktık. Yani kısaca makam koltuk için değil Edebiyat, Fikir ve Sanat dünyasına bir ses verme niyeti taşımaktayız. Bu ses çoğunluğu üniversite talebesi olan bir ülkü için toplanmış bu ülkü uğruna çalışan, okuyan, araştıran hatta uğruna ölecek bir gençliğin sesi olacaktır. Bu sese iyi kulak vermelisiniz çünkü bu ses nerede bir mazlum Türk varsa onun sesidir. Karabağ’ın, Batı Trakya’nın,Urumçi’nin Kerkük’ün Bayırbucak’ın acısını en derinde yaşayanların düşüncelerinin buraya döküldüğü yerdir Gökkubbe.Bizler gibi düşünen tüm canlara kapımız sonuna kadar açıktır.
Devir birlik olma bir olma güçlü olma Kör dünyanın göbeğine Hak yol İslam yazma vaktidir. Dergiye gelecek olursak sizlere ilerleyen sayılarda önemli ve kalıcı değişikliklerin olacağının müjdecisi olmaktan mutluluk duyuyorum. Çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bu sayımızda öz yurtlarında yabancı konumuna düşmüş bir başka mazlum Türk coğrafyası olan Irak ve onun yanında Suriye Türkmenlerini ele aldık. Önceliklere sizlere tanıtıcı ve bölgenin tarihiyle ilgili konularını verip daha sonra bölgede önemli işler yapmış şahsiyetler hakkında yazılara daha sonra yakın geçmişte rahmet-i rahmana uğurladığımız sayın Sadun Köprülü ile sağlığında yaptığımız geçmiş zamanlı röportaja ve ardından gelenekselleşmiş olan genel sekreter yardımcılarıyla olan söyleyişe ve olmazsa olmaz bir konu olan edebiyata değindik. Umarım keyifle okuyacağınız bir sayı çıkarabilmişizdir.
Ayrıca son günlerde ülkemiz birçok tarifsiz acı yaşamıştır. Bizler için canlarını ortaya koyup şehit olan değerli askerlerimize Tanrıdan rahmet diliyorum. Onları saygı ve hasretle anıyor ve Tanrıya onlarla aynı mertebeye erişmek için dua ediyorum ve buradan tüm cihana haykırıyorum: Unutmayın, “Alemde şer Oğuzda er tükenmez!”
Yeni sayılarda buluşmak ümidiyle…
Mert ÇAKIR
Gökkubbe Dergisi Editörü
Türk Dünyası Birlik Platformu Genel Sekter Yardımcısı