1356 yılında Osmanlı fethiyle Türkleşen Batı Trakya bölgesi, Meriç nehri  ile Doğu Trakya’dan (Türkiye Trakyası) ayrılır. Birinci Balkan  Savaşı’na kadar Türk idaresinde kalan bölge daha sonra Bulgaristan  sınırlarına dahil olmuştur.
Birinci Dünya Savaşından sonra  Yunanistan’a devredilen bölgede, Lozan Antlaşması uyarınca uygulanan  nüfus mübadelesine kadar Türkler çoğunluktaydı. Nüfus mübadelesinden  önce %70 olan Türk nüfus, mübadele sonrasında %30’a gerilemiştir.  İskece, Gümülcine ve Dedeağaç’da İstanbul Rumlarına karşılık mübadeleye  dahil edilmeyen 150.000 Türk yaşamaktadır.
Lozan Antlaşması’nın  ilgili maddesi Yunanistan’da kalan Türkler için bir takım kültürel ve  sosyal haklar getirmekteydi. Ancak Yunanistan bu hükümlere hüçbir  şekilde uymamıştır. Mevcut Türk kuruluşları (vakıf ve dernekler)  kapatılmış, mal varlıklarına el konulmuştur. Batı Trakya Türkleri,  1980lere kadar Yunanistan içinde pek çok özgürlükten mahrum tutuldular.  Ekonomik olarak bilinçli bir şekilde geri bırakılan Türkler, çeşitli  dönemlerde baskılar ve yoksulluk yüzünden Türkiye’ye sığınmışlardır.  Yunanistan’ın AB üyeliği ile nispeten koşulların iyileşmesine rağmen,  Batı Trakya Türklüğü Yunan hükümeti tarafından hiçbir zaman  tanınmamıştır. Bölgedeki Türkler Yunanistan tarafından ‘Müslüman  Yunanlılar’ olarak tanınmakta ve kültürel hakları gasp edilmektedir. Bu  tanımama siyaseti zaman zaman yerini Türklerin kültürel mirasını yok  etmeye bırakmıştır. Türk mezarlarının, camilerin ve vakıfların birer  birer yıkılması yahut kaderine terk edilmesi sonucunda yüzlerce Osmanlı  mirası eser yok olmuştur.Günümüzde Batı Trakya Türkleri en önemli  problemi kültürel haklarını elde etme noktasında yaşamaktadırlar.
İskece,  Gümülcine ve Dedeağaç şehirleri ve çevresinde yaşayan Türkler Türkiye  Türkçesi konuşmaktadırlar ve Türkiye ile yakın ilişki içerisindedirler.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment